Büyük Sözcük Fabrikası: Kiraz, Toz, Sandalye
“Mükemmel Çocuklarınıza Okumaya Değecek Bir Kitap” Büyük Sözcük Fabrikası’nın ülkesinde yaşıyor olsaydık neredeyse hiç konuşmayacaktık belki. Önce satın alıp sonra yutmamız gerekecekti sözcükleri. Kelimeleri de elimizden alacaklardı. Makineler hiç durmadan çalışacaklardı. Nazik sözcükler, kaba sözcükler, söylevler, tek sözcükler... Gücümüz neye yetiyorsa ondan alıp evde yemeklerimizin içine katacaktık. Parası olmayanlar çöpleri arayacaktı konuşabilmek için. Belki çöpte bulabilirdik birkaç sözcük: Keçi pisliği, tavşan poposu gibi. İndirimden ucuz sözcükler alacaktık ya da. Çok bir işe yaramayan, üretim fazlası sözcükler: devedikeni, vantrolog gibi. Büyük Sözcük Fabrikası ülkesinde çocuk olsaydık, âşık olsaydık, doğum günü hediyesi vermek isteseydik ve parasıyla kocaman cümleler kurabilen bir rakibimiz olsaydı yani Özgür olsaydık, ne olurdu? Kelebek filesinde yakaladığımı üç kelimemizi verirdik ona. Tüm kalbimizle. Kiraz, toz, sandalye derdik. Büyü...